Evanescence

İlk albümleri Fallen'ın 14 milyon sattığı Evanescence, hızlı yükselişine devam ediyor. Son CD'leri The Open Door- Açık Kapı (Wind-up Plakçılık). İki Grammy ödüllü grubun albümü Amy Lee'nin muhteşem melodileri, melodilere uygun şarkı sözleri, dokunaklı bir piyano ve güzel vokalleriyle, Terry Balsamo'nun aceleci ancak kışkırtan gitarıyla tanımlanarak benzersiz, uçuk bir karmaşa ortaya çıkarmış ve bu karmaşa grubun hard rock ile klasik müziğe olan duyarlılıklarını gösteriyor. Grup üyeleri, John LeCompt (gitar) ve Rocky Gray'in (davul) katkıları da albümde açıkça görülüyor.

"Bu albümü yaparken çok yoğun günler yaşadık" diyor Lee. "Terry geçtiğimiz Kasım ayında (2005) bir kalp krizi geçirdi ve hala iyileşme döneminde. Yeni bir menajerimiz oldu (Andy Lurie) ve ben zor bir ayrılık dönemini geride bıraktım. Ancak bu yaşadıklarımızın albüme katkısı oldu." Fallen'la birlikte grubun kimliğini tanımlamak adına yapılması gereken çok şey olduğunu söylüyor Lee. Bu sefer, Terry Balsamo grubu kaynaştıran kişi oldu ve "Bu albümü yaparken acele etmeyip, daha çok duyguyu dile getirme fırsatımız oldu. Sadece acı ve üzüntü değil, mutluluk da var albümde."

Geçen yılın sonlarında yazılan The Open Door, Los Angeles'deki The Record Plant'da kaydedildi ve miksajı Mart 2006'da Ocean Way stüdyolarında yapıldı. Eski dost ve yapımcı Dace Fortman'ın geri döndüğü albümde, koroyla sözler harmanlanıyor ve iç gözlem, hasretlik, kuşku, öz saygı ve son olarak da yetkinlikle ilgili olan şarkılarda bu ikili uyum albüme renk katıyor. Albüm "Sweet Sacrifice" ile başlıyor. Bir ilişki sonrası arınma, dünya dışı bir başlangıcı olan şarkı hard rock, gitar ve artan vokallerle devam eden, yüksek tempolu bir trash müzik parçası. Albümün ilk single'ı, orta tempolu "Call Me When You're Sober", işlevsizlikten uzaklaşma temasını destekliyor.

The Open Door albümünde öne çıkan diğer şarkılar, hissizlik yerine duyguları öne çıkaran "Lithium", Lee'nin grup yaşamına bir övgü niteliğinde olan "All That I'm Living For", genç müzik severlerin beklentilerine cevap veren ve onların bir bakış açısı edinmeleri için yalvarış niteliğinde olan "Weight of the World" ve grubun ilk ve tek mutlu (sayılabilen) sözlerinin güçlü olduğu, koroyla söylenen "Good Enough". (Lee, "Albümü bu şarkıyla bitirmek çok güzel bir duyguydu" diyor.) Fallen albümünün piyasaya çıkışından bir ay sonra başlayan ve bir buçuk yıl süren bir turne yapan Evanescence, dünyanın önemli müzik pazarlarını ihmal etmeden yeniden yollara çıkmayı düşünüyor. ABD turnesi 3 Kasım'da The Open Door'un piyasaya çıkışından hemen sonra başlıyor ve grup sadık dinleyicilerini büyük konser arenalarından önce, küçük salonlarda gerçekleştirilecek konserlerle ödüllendiriyor.

İlk kez bizlere Arkansas, Little Rock'tan seslenen grubun değişen sesi (rock, gotik ve klasik müziğin mistik birlikteliği) en başta acayip bir olgu olarak algılanmıştı. Dokuz yıl boyunca klasik piyano eğitimi alan Lee, "Lisedeyken death metal dinliyordum. İki tür de anlaşılması güç, karmaşık müzikler ve çok çarpıcılar. Beni de doğal olarak çekiyorlar." diyor.

Evanescence, iki EP ve çok aranan Origin isimli albümlerini Wind-up Plakçılığı bulmadan önce kendi imkanlarıyla çıkarmıştı. İlk önemli çıkış albümleri Fallen, 2003 yılının Nisan ayında piyasaya çıktı ve eleştirmenlerden tam not aldı ve albümün satışları çok iyiydi. Uluslararası müzik listelerinde ilk ona giren "Bring Me To Life" ve "My Immortal" şarkıları radyolarda çok çalınmalarını ve 2003'te gruba iki Grammy ödülünü kazandırdı. (En iyi Genç Sanatçı ve "Bring Me To Life" ile En İyi Hard Rock Sanatçısı ödülleri.) Fallen, dünya müzik piyasasında 14 milyon albüm sattı ve Billboard Top 200 listesinde 100 haftadan fazla bir süre kaldı, gruba 35 ülkede altın ve platin albüm ödüllerini kazandırdı ve tüm konserlerinin biletleri yok sattı. 2004 yılında çıkan DVD'leri, Anywhere But Home, bugüne kadar bir milyon tane sattı.

Evanescence'in müziğindeki drama dünyanın her yerindeki dinleyicilerde yankı buldu. Piyanolu bir girişten, gürültülü gitara dönüşen sesli uzun bir yolculuk. Grubun saldırgan esası, Lee'nin tutkulu vokalleriyle ve kimlik arayan veya arzu, aşk umudu ve kayıp olmak gibi duygularla boğuşan dinleyicilerle bir bağ kuran sözleriyle eşleşiyor. The Open Door albümü grubun destansı yanının mantıklı (ama kesinlikle beklenmedik olan) ve dünya müzik piyasasında daha yeni iz etmeye başlayan bir değişimi niteliğinde.

Kaynak : MSN Müzik

saolun saygı derğer adminim saygılasrımı sunar paylaşım için teşkür ederim çömlün gözü kör olmasın

Ne demek sevgili çömüm Afiyet olsun derim ben de

valla ben bu kadının ses tonuna
hastayım süper bir gırtlağı var
saol kuzen sen bu işi biliyon ya
eeeee kimin kuzeni

öle valla